İsrail’in 13 Haziran’da İran’a yönelik geniş çaplı saldırılarının ardından artan jeopolitik gerilimlere ilişkin değerlendirmede bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomiye yönelik muhtemel senaryoların çok boyutlu analiz edildiğini belirtti. Şimşek, Hürmüz Boğazı’na ilişkin spekülasyonlara itibar edilmemesi gerektiğini vurguladı. “Ekonomimizi şoklara karşı dirençli hale getirdik” dedi.
İsrail’in 13 Haziran’da İran’ın nükleer tesisleri ve askeri hedeflerine yönelik geniş çaplı saldırılarıyla bölgede tırmanan gerilim, küresel piyasalarda tedirginliğe yol açtı.
İran'dan nükleer rest: Uranyum zenginleştirme sürecek
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, artan jeopolitik risklerin ekonomi üzerindeki etkilerinin çok boyutlu şekilde analiz edildiğini ve muhtemel senaryoların detaylı biçimde değerlendirildiğini açıkladı.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Şimşek, “Piyasalarda istikrarın ve ekonomimizde sağlıklı işleyişin sürdürülmesi için kurumlarımız güçlü bir eşgüdüm içinde gereken tedbirleri hızlı ve kararlı şekilde almaya hazırdır” ifadelerini kullandı.
"SPEKÜLASYONLARA LÜTFEN İTİBAR ETMEYİNİZ"
İran-İsrail krizinin enerji geçiş yolları üzerindeki etkilerine dair kamuoyunda gündeme gelen iddialara da değinen Şimşek, “Hürmüz Boğazı’nın kapanması durumunda senaryolar üzerinden ekonomimize yönelik yapılan spekülasyonlara lütfen itibar etmeyiniz” uyarısında bulundu.
Türkiye’nin uyguladığı ekonomi programının dış kaynaklı şoklara karşı direnç kazandırmayı hedeflediğini vurgulayan Şimşek, “Programımızla ekonomimizin şoklara karşı direncini önemli ölçüde artırdık” dedi.
Şimşek, enflasyonla mücadelede ise kararlılığın sürdüğünü belirterek, “Dezenflasyonun devamı için gerekli tüm adımları atmaya devam edeceğiz” mesajını verdi.
Şimşek'in paylaşımı şu şekilde:
Artan jeopolitik gerginliklerin ekonomimize etkilerini çok boyutlu olarak analiz ediyor ve muhtemel senaryoları detaylı olarak değerlendiriyoruz.
Piyasalarda istikrarın ve ekonomimizde sağlıklı işleyişin sürdürülmesi için kurumlarımız güçlü bir eşgüdüm içinde gereken tedbirleri hızlı ve kararlı şekilde almaya hazırdır.
Hürmüz Boğazının kapanması durumunda senaryolar üzerinden ekonomimize yönelik yapılan spekülasyonlara lütfen itibar etmeyiniz. Programımızla ekonomimizin şoklara karşı direncini önemli ölçüde artırdık.
Enflasyonla mücadelede kararlıyız, dezenflasyonun devamı için gerekli tüm adımları atmaya devam edeceğiz.
Artan jeopolitik gerginliklerin ekonomimize etkilerini çok boyutlu olarak analiz ediyor ve muhtemel senaryoları detaylı olarak değerlendiriyoruz.
— Mehmet Simsek (@memetsimsek) June 23, 2025
Piyasalarda istikrarın ve ekonomimizde sağlıklı işleyişin sürdürülmesi için kurumlarımız güçlü bir eşgüdüm içinde gereken tedbirleri…
İran ile İsrail arasındaki çatışmalar sürerken, ABD'nin hafta sonu İran topraklarında bulunan Fordo, Natanz ve İsfahan’daki nükleer tesisleri hedef alması, bölgedeki tansiyonu daha da yükseltti. ABD Başkanı Donald Trump, saldırılarla İran’ın kilit nükleer zenginleştirme altyapısının yok edildiğini savundu. Trump, Tahran yönetimini barışa zorlayacaklarını belirtirken, olası yeni saldırıların "çok daha yıkıcı" olacağı uyarısında bulundu.
Trump’ın ardından açıklama yapan ABD Başkan Yardımcısı JD Vance ise Washington’un çatışmayı büyütme değil, diplomatik çözüm yollarını arama niyetinde olduğunu ifade etti.
ENERJİ PİYASALARI DİKEN ÜSTÜNDE
Uzmanlara göre, Orta Doğu'da tırmanan gerilim, özellikle enerji arzı açısından küresel ekonomiyi tehdit ediyor. Bölgeden gelen her gelişme yatırımcılar tarafından yakından izleniyor. Bu kapsamda dikkatler, dünya petrol ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) taşımacılığı açısından hayati öneme sahip Hürmüz Boğazı’na çevrilmiş durumda.
ABD’nin İran’a yönelik saldırılarının ardından Hürmüz Boğazı’nın kapanabileceği ihtimali yeniden gündeme geldi. Küresel deniz yoluyla taşınan ham petrolün yaklaşık üçte biri ve LNG ticaretinin yüzde 20’si bu dar geçitten geçiyor. Sevkiyatın büyük kısmını Asya ülkeleri satın alıyor.
TAHRAN'DAN İLK SİNYALLER: HÜRMÜZ KAPATILABİLİR
İran tarafında ise Hürmüz Boğazı’nın geleceğine ilişkin tartışmalar başladı. İran Meclisi Ulusal Güvenlik Komisyonu Üyesi İsmail Kevseri, Meclis’te yapılan değerlendirmeler sonucunda boğazın kapatılması gerektiği yönünde görüş birliği sağlandığını, ancak kararın Milli Güvenlik Yüksek Konseyi'ne ait olduğunu açıkladı.
Analistler, Hürmüz’ün kapanması halinde 1970’lerde yaşanan petrol krizine benzer bir arz şokunun yeniden yaşanabileceğini ve bunun küresel ekonomide ciddi sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor.
