Anne-kız sadece 45 günde ipek kozası üreterek kilosunu 3 bin TL'ye satıyor. Hem destek aldılar hem gelir sağladılar. İşte kadın emeğiyle yazılan başarı öyküsü...
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın “İpek Böcekçiliği Destekleme Projesi” kapsamında yüzde 100 hibe desteği alan Keleş ve Gürhan, ipek böcekçiliğine sıfırdan başlayarak kendi üretim tesislerini kurdu. Her biri için 120 metrekarelik üretim alanı oluşturulan ikili, birer dönümlük alana dut fidanları dikerek üretime geçti.
SADECE 45 GÜNDE HASAT EDİLİYOR
İpek böcekleri, dut yapraklarıyla beslendikten sonra yaklaşık 1,5 ay içerisinde ipek kozalarına dönüşüyor. Sürecin tamamı büyük özen gerektiriyor. Kozalar hasat edildikten sonra kurutularak satışa hazır hale getiriliyor. Anne-kız, yılda ortalama 100 kilo üretim yaparak kozanın kilosunu 2 bin ile 3 bin TL arasında satıyor.
BÖCEKLERLE BAĞ KURDULAR
Filiz Hanife Keleş, bu işe başladıklarında ipek böceklerine dokunmaktan çekindiklerini dile getirerek, “Böcekler geldiğinde gözle göremeyecek kadar küçük oluyorlar, biz onları besleyerek yaklaşık parmak boyutuna getiriyoruz. Böceği ilk gördüğümüzde dokunmaya bile korkuyorduk. Şimdi alıştık ve elimize alıp sevebiliyoruz. Zararsız bir hayvan” ifadelerini kullandı.
HEM EV EKONOMİSİNE KATKI HEM ROL MODEL OLDULAR
Anne-kız üretim sürecindeki tüm aşamaları kendi elleriyle yürütüyor. Tarımsal destekle başlayan bu girişim, kısa sürede gelir getiren bir işe dönüştü. Hem ev bütçesine katkı sağlayan hem de kırsalda kadın istihdamına dikkat çeken bu örnek hikâye, çalışmak isteyen kadınlar için ilham verici bir model oluşturuyor.
KIRSALDA SÜRDÜRÜLEBİLİR GELİR MODELİ
İpek böcekçiliği, düşük maliyetli olması ve kısa sürede yüksek gelir getirmesiyle kırsal alanlarda sürdürülebilir kalkınma açısından önemli bir fırsat sunuyor. Kadın emeğinin değerlendiği bu model, Türkiye'nin dört bir yanında yaygınlaştırılabilecek örneklerden biri haline geliyor.
