İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, katıldığı televizyon programında basın özgürlüğüne yönelik müdahalelere sert çıktı. Yayın karartmaların halkın haber alma hakkını gasp ettiğini vurgulayan Dervişoğlu, "Bu bir utanç tablosudur, hukuk güvenliğine olan inanç zayıflıyor" dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, katıldığı bir televizyon programında gündeme dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Özellikle eleştirel yayın yapan medya kuruluşlarına uygulanan yayın durdurma cezalarını değerlendiren Dervişoğlu, bu uygulamaların hem basın özgürlüğünü hem de halkın haber alma hakkını tehdit ettiğini ifade etti.
Dervişoğlu, yayın yasağı getirilen SÖZCÜ TV’ye geçmiş olsun dileklerini iletti ve yaşananları “demokratik toplumda olmaması gereken utanç verici bir tablo” olarak tanımladı. Dervişoğlu, "Mahkemelerden çıkacak kararlar gecikmeden hatayı telafi etmelidir" diyerek hukuk sistemine dair duyduğu kaygıyı da açıkça dile getirdi.
"HAKİKATLER SUSTURULAMAZSA YAYINLAR SUSTURULUYOR"
Dervişoğlu, “Hakikatler susturulamayınca yayınlar susturuluyor” diyerek hükümetin demokratik değerlere yaklaşımını sorgulattığını ifade etti. Yargıdan çıkacak kararların hataları telafi edici olması gerektiğini belirten Dervişoğlu, “Adaletin tecellisine dair inancımız zayıflıyor” sözleriyle yargıya olan güvenin erozyona uğradığını dile getirdi.
Dervişoğlu, hükümetin eleştirel medya organlarını hedef aldığını belirterek şunları söyledi:
“Son derece üzüntü verici bir durum.”
“Hem basın özgürlüğü hem de halkın haber alma hakkı kısıtlanıyor.”
“Bu, demokratik toplumda yaşanmaması gereken bir mesele.”
“Yargıdan çıkacak kararın hatayı telafi edecek bir karar olmasını temenni ediyorum.”
“Adaleti bekliyoruz ama inancımız zayıflıyor.”
“Sözcü TV’ye geçmiş olsun. Bu bir ceza değil, bir şeref madalyasıdır.”
“SEVR’İN İNTİKAMI ALINIYOR”
Türkiye'nin son süreçte büyük bir belaya sürüklendiğini savunan Dervişoğlu, "Emperyalizm Sevr’in intikamını alıyor" diyerek iktidarın politikalarının ülkeyi uzun vadede ciddi tehditlerle karşı karşıya bırakabileceğini belirtti.
“DEVLET AKLI BU SÜRECİ YÜRÜTMÜYOR”
Hükümetin yürüttüğü süreci eleştiren Dervişoğlu, yaşanan gelişmeleri “devlet aklıyla bağdaştırmak mümkün değil” dedi. Türkiye Cumhuriyeti'nin iki imparatorluğun mirası üzerine kurulduğunu hatırlatan Dervişoğlu, “Yönettiği devletle barışamayan bir iktidar 25 yıldır iş başında. Cumhuriyetin 100 yılının 25 yılı iktidarın vesayetle mücadelesiyle geçti" ifadelerini kullandı.
Partiden ayrılanlara ilişkin de konuşan Dervişoğlu, “Genel Başkanın bir sözüne mi kızdınız, ideolojik bir kırılma mı yaşadınız?” diyerek ayrılıkların kişisel çıkarlara dayandığını ima etti. Kendi ifadesiyle ağızdan çıkan “ihanet” kelimesine de açıklık getiren Dervişoğlu, “Millete ihanet bana ihanettir” dedi.
“ERDOĞAN’IN YENİDEN ADAYLIĞI İÇİN SÜREÇ KURGULANIYOR”
Terörsüz süreç iddialarına da değinen Dervişoğlu, bu adımın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tekrar aday olabilmesini sağlamak için Anayasa değişikliğine zemin hazırlamak amacıyla gündeme getirildiğini söyledi. “İmamoğlu’nun tutuklanma gerekçesi adaylık ihtimalidir” diyen Dervişoğlu, muhalefetin bastırılmasına yönelik siyasi mühendislik yapıldığını savundu.
“BİRLEŞTİRİCİ SÖYLEM GELİŞTİRMELİYİZ”
Siyasi ayrışmaların toplumu kutuplaştırdığına da dikkat çeken Dervişoğlu, Türkiye’nin tüm kesimlerinin bir araya gelmesi gerektiğini belirterek “Dönemin devrimcileri ve ülkücüleri aynı Türkiye için mücadele etti. Şimdi birleştirici bir dil inşa etmeliyiz” dedi.
Dervişoğlu şunları söyledi:
"Hakikatler susturulamazsa yayınlar susturuluyor. Son derece üzüntü verici bir durum. hem basın özgürlüğü hem de halkın haber alma hakkının kısıtlanması açısından Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı sıfatıyla son derece üzgünüm. Tüm bunlar demokratik toplumda yaşanmaması icap eden meseleler. Bunların sıklıkla gündeme gelmesi de hükümetin demokrasiye bakışının sorgulanmasına vesile oluyor. Ben mahkemeden çıkacak kararın gecikmeden hatayı telafi edecek bir karar olmasını temenni ediyorum. Kaygılarım var Türkiye'de hukuk ve adaletin toplumsal beklentiye cevap verecek bir biçimde hakimiyet alanı tesis ettiğine inanmıyorum. Adaleti bekliyoruz ama adaletin tecellisine dair olan inancımız zayıflıyor. Bu kapsamda yayın karartma cezası almış SÖZCÜ TV'ye geçmiş olsun diyorum. Burada çalışan emekçilere sizler gibi kıymetli gazetecilere bir ders olarak algılanmamalı. Hayatımızın bazı döneminde aleyhimize alınan cezaların bir şeref madalyası gibi algılanması gerektiğini düşünüyorum."
"Süreç yüzünden Türkiye uzun vadede çok büyük bir belaya uğrayacaktır. Emperyalizm Sevr'in intikamını süreçle alıyor"
"Türkiye'de benim yaş kuşağımın siyasi ayrım bulunmadan söylüyorum Terörsüz Türkiye'yi istemiyorlar denmesi büyük bir ayıptır. Dönemin devrimcileri içinde ülkücüleri için de ben bunları telaffuz ediyorum. Bu ayrışmalardan nemalanmak yerine birleştirici bir söylem geliştirmemiz gerekiyor."
"Burada her şey olabilir ama burada bir devlet aklı planlıyor tereddütüne asla katılmam. TC iki imparatorluğun bakiyesi üzerine kurulmuş bir devlettir. Türkiye'nin başına uzun vadede bela olacak bir süreci devlet aklı olarak tanımlamak mümkün değil. Bu ülke kurulduğundan beri üzerinde konuşulan vesayet kavramı var. Cumhuriyet 100 yıllık ve yönettiği devletle barışamayan bir iktidar da yaklaşık 25 yıldır iş başında. Dolayısıyla 100 yıllık Cumhuriyetimizin 25 yılını bu iktidar yönetti. Bu dönem içerisinde bir türlü barışamadığı bir durum var."
"Bizim partimizden ayrılanlar. Genel Başkanın sözüne mi kızdın. İdeolojik bir kırılma mı yaşadık. Bir partiden neden gidilir. Ya kendinize şahsi istikbal arayacaksınız şahsi meseledir ama kırılmış mıydımdır üzülmüş müyümdür evet. Ama bu rejimi tahkim etmek için saf değiştiren muhalefetin oyunu alıp iktidarın yanına sınıflanan insanları sorgulamak benim demokrat tavrımın gereğidir. İhanet ağzımdan nasıl çıktı bilmiyorum ama millete ihanet bana ihanettir zaten."
"Terörsüz Süreç güncellenmiş süreç anayasa değişikliğine be buna bağlı olarak Erdoğan'ın aday olmasına yönelik yürütülüyor. Anayasa değişikliği özünde Erdoğan'ın bir dönem daha aday olması gereken düzenlemeler var. İmamoğlu ve Yavaş 2023'te aday olsaydı kazanırdı. Şu anda İmamoğlu'nun tutuklanmasının tek nedeni aday olmasıdır."