Geçmişin izleri gün yüzüne çıkarılıyor. Tam 3000 yıl öncesine ait olduğu düşünülen büyük bir arkeolojik keşif gerçekleştirildi. Gizemli hazine kayıp şehrin varlığına mı işaret? Tarihçiler uzun süredir aradığı soruların yanıtlarını buluyor. İşte tüm detaylar…
Macaristan’ın batısında, üzüm bağlarıyla çevrili Somló Tepesi'nde yapılan kazılarda, Bronz ve Demir Çağları’na ait olduğu düşünülen etkileyici bir hazine bulundu. Arkeologlar, bu olağanüstü keşfin Orta Avrupa’nın tarihine dair bilinmeyen bir halkın yaşamına dair yeni ipuçları sunduğunu belirtiyor.
3 BİN YILLIK GİZEM GÜN YÜZÜNE ÇIKTI
Veszprém ilinde yer alan ve yaklaşık 431 metre yüksekliğe sahip Somló Tepesi'nde yapılan arkeolojik çalışmalar, bugüne kadar bilinmeyen bir birikim geleneğini ortaya koydu. Antik toplumlara ait bronz, kehribar ve organik kalıntılarla dolu eserler, bu alanın hem ritüel hem de zanaatkârlık faaliyetlerine ev sahipliği yaptığını gösteriyor.
BRONZ ATÖLYELERİNİN MERKEZİ OLABİLİR
Kazılarda döküm kaplar, eritilmiş bronz külçeler ve işlenmiş metal parçaları bulundu. Araştırmacılar, bu buluntulara dayanarak tepenin geçmişte gelişmiş bronz işleme merkezlerinden biri olabileceğini değerlendiriyor. Özellikle MÖ 1400-450 yılları arasına tarihlenen bu eserler, üretim teknikleri ve dağılımlarıyla dikkat çekiyor.
HALLSTATT KÜLTÜRÜNE YENİ KATKILAR
Keşfedilen nesneler, Orta ve Batı Avrupa’da hüküm süren Hallstatt kültürüne ait olabilir. Bu kültür, Bronz ve Demir Çağları arasında köprü kuran, gelişmiş metal işçiliğiyle bilinen tarımsal bir toplumdu. Somló’da bulunan hazinenin, bu kültürün Macaristan’daki varlığına dair önemli bir kanıt olduğu düşünülüyor.
ARKEOLOGLARIN İLGİ ODAĞINDA
Macaristan Ulusal Arkeoloji Enstitüsü’nün yürüttüğü proje, bölgedeki ilk sistemli kazılarla birlikte Somló'nun tarihsel rolünü ortaya çıkarmaya başladı. Araştırma ekibi lideri Bence Soós, bulunan eserlerin bölgedeki yerleşimin sürekliliğine ve ritüel amaçlı birikim geleneklerine dair güçlü kanıtlar sunduğunu vurguladı.
SERAMİK KAPLARDA GÖMÜLÜ METALLER
Kazılarda keşfedilen bazı metal objelerin seramik kapların içine yerleştirilmiş olması, hazine gömülme nedenlerine dair tartışmaları yeniden gündeme getirdi. Uzmanlara göre bu eylem, dini törenler ya da toplumsal geçiş dönemleriyle ilişkilendiriliyor olabilir.
KEHRİBAR, DİŞLER VE TOHUMLAR BULUNDU
Sadece metaller değil; kehribar boncuklar, yaban domuzu dişleri, tekstil ve deri parçaları da buluntular arasında yer aldı. Aynı zamanda, tortu analizleri, mercimek ve darı gibi tarım ürünlerinin bölgede işlendiğine dair izler sundu. Bu da bölgenin sadece bir ritüel alanı değil, aktif bir yaşam merkezi olduğunu gösteriyor.
RADYOKARBON TARİHLEMESİYLE NETLEŞECEK
Elde edilen bazı organik kalıntılar, tarihleme açısından oldukça kıymetli. Uzmanlar, bu verilerin yardımıyla Geç Tunç Çağı ile Erken Demir Çağı arasındaki geçişin kronolojisini daha sağlıklı şekilde belirlemeyi umuyor. Bu, Hallstatt kültürüne dair bugüne kadarki en net tarihsel verilerin elde edilmesini sağlayabilir.
TARİHİN KAYIP PARÇASI BİRLEŞİYOR
19. yüzyıldan kalma belgelerde de bu bölgede antik kalıntılara dair ipuçları bulunsa da, bugünkü kazılarla ilk kez bu ölçekte ve bilimsel temelde veriler elde ediliyor. Somló Tepesi’nde yürütülen çalışmalar, geçmişin derinliklerinde kaybolmuş bir toplumu yeniden keşfetmeye olanak tanıyor.