Özbekistan’da ortaya çıkarılan ve üzerinde “Türk-Kağan” yazısı bulunan madeni para, “Türk” adının geçtiği bilinen en eski yazılı belge olabilir. 6. yüzyıla tarihlenen bu sikke, Göktürkler’in yerleşik hayata geçtiğine ve para kullanımına dair önemli ipuçları sunuyor.
Özbekistan’da, Batı Göktürk dönemine ait olduğu değerlendirilen ve üzerinde “Türk-Kağan” yazısı bulunan bir madeni para keşfedildi. Bu buluşun, "Türk" adının geçtiği en eski yazılı belge olabileceği belirtiliyor.
TRT Haber’den Ayşe Şimşek’in aktardığına göre, Taşkent çevresindeki antik kent kalıntılarında gün yüzüne çıkarılan bu sikkelerin bazı örnekleri 25-30 yıl önce bulunsa da, Göktürk Kağanlığı’yla doğrudan bağlantıları şimdi netleşmeye başladı.
Keşfi yapan Özbekistan Bilimler Akademisi Millî Arkeoloji Merkezi’nden Prof. Dr. Gaybulla Babayarov, bronz sikkeler arasında yer alan ve Soğdça “Türk-Kağan” ifadesini taşıyan örneklerin, bu unvanın kullanıldığı ilk belgeler olabileceğine dikkat çekti. Söz konusu paralar, ikonografi, teknik yapım, çap ve metal özellikleri bakımından Göktürkler’in daha sonraki dönemlerine ait paralardan ayrışıyor.
"TÜRK-KAĞAN" TABİRİ 150 YIL DAHA ESKİYE GİDİYOR
Prof. Dr. Babayarov, Orhun Yazıtları’ndan bilinen “Türk-Kağan” ifadesinin bu sikkelerde çok daha erken döneme, 580-610 yıllarına tarihlendiğini kaydederek, “Bu buluşla birlikte ‘Türk’ adının bilinen tarihini yaklaşık 150 yıl daha geriye götürebiliriz” dedi.
SİKKE, İSTEMİ KAĞAN'IN TORUNLARINA AİT OLABİLİR
Sikkenin kime ait olduğu sorusuna ilişkin Babayarov, bu tür paraların Batı Göktürk Kağanlığı’nın kurucularından biri olan İstemi Kağan’ın Fergana bölgesinde görev yapan torunlarına ait olabileceğini dile getirdi.
“TÜRK-KAĞAN” BİR ETNİK VE SİYASAL AİDİYET VURGUSU
Sikkedeki unvanın bir hükümdarın şahsi adı değil, mensup olduğu halkı ve siyasi yapıyı tanımladığını belirten Prof. Dr. Babayarov, benzer kullanımın Türgeş Kağanlığı dönemine ait sikkelerde de görüldüğünü ifade etti.
Sikke buluntusu, Göktürkler’in tamamen göçebe bir toplum olduğu yönündeki yaygın görüşe de meydan okuyor. Babayarov’a göre, bu sikkeler Türk toplumunun en azından belirli bir kesiminin şehirli ve yerleşik bir yaşam sürdüğünü ve ticarette para kullandıklarını gösteriyor.
TÜRK TARİHİNE IŞIK TUTACAK YENİ BİR MERKEZ: TAŞKENT-FERGANA HATTI
Son dönemlerde yalnızca Taşkent değil, Fergana bölgesinde de benzer paraların bulunması, Batı Göktürk Kağanlığı’nın para kullanım alanının genişliğini ortaya koyarken, bu bölgelerin Türk tarihi açısından taşıdığı önemi bir kez daha gündeme getiriyor.