Bankalara borcu olup ödeyemeyenler kervanına inşaat sektörü de dahil oldu. Yeni proje üretemeyen ve inşaatı devam eden konutlarda satış yapamayan müteahhit bankaların takip listesine girdi. Tıpkı tekstilde olduğu gibi bu sektörde de konkordato ve iflasın ayak sesleri duyulur oldu. Borcunu ödeyemeyenlerin oranı geçen yılın mayıs ayna göre yüzde 43,3 arttı. Toplam borçlu sayısı 4 milyonu geçti. Sektör bazında ise en yüksek takip oranı yüzde 4,9 ile inşaatçılarda gözlendi.
MİNE AÇAR
Zorlu ekonomik koşullar vatandaşın belini bükerken, bir zamanların kral sektörleri de tek tek borç batağına batar oldu. Yüksek enflasyon, girdi maliyetlerinin artması ve pahalı işçilik ile borcu borçla çeviremediği için iflas bayrağını çeken sektörlere arka arkaya yenileri ekleniyor. Türkiye genelinde hali hazırda en büyük sıkıntı tekstil sektöründe yaşanıyor. Bu alanda son dönemlerde konkordato ve iflas haberlerini sıkça duyar olduk. . Türkiye Bankalar Birliği Risk İzleme Merkezi verilerinin analizlerinde ise yeni kriz sinyalinin inşaat sektöründen geldiğini görüyoruz. Sektörün bankalara toplam 1 trilyon 283 milyar 480 milyon liralık kredi borcu bulunuyor ve bu kredilerin 62 milyar 673 milyonu ödenemediği için tasfiye edilecekler listesinde yer alıyor. Tasfiye edilecek kredilerin toplam kredilere oranı da son yıllarda kademeli artışlarla yüzde 4,9’a kadar çıkmış durumda. Bu oran yüzde 5,2 ile sayıları 4 milyon kişiyi aşan bireysel kredi borçlusuna en yakın borçlu sektör olarak öne çıkıyor. Uzmanlar verilerin gelecek kötü günlerin habercisi olarak ele alınmasını ve önlemlerin ona göre alınmasını söylüyor.
BU BİR SARMAL
Düşük kur ve yüksek faiz ortamında reel sektörde yaşanan ekonomik kriz toplumun tüm kesimlerini kar topu gibi etkiliyor. Daha kötü günlerin başlangıç sinyali diyen ekonomistler de bu durumun etkilerini şöyle özetliyor, “Borcunu ödemekte güçlük çeken vatandaşın en büyük sıkıntısı iş bulamaması ve hayat pahalılığına yetişememesi. Süre gelen bu nedenlerden dolayı şu an borcunu borçla dahi çeviremeyen yasal takibe düşen 4 milyonu aşkın kişi var. Öyle ya da böyle en az kredi borcunun asgarisini ödeyip borcu devam eden kişi sayısı ise nüfusun yarısından fazla. Bu gruptaki kişiler de malesef işsiz kaldıkları taktirde borçlarının asgari kısmını dahi ödemekte zorlanıp borcu borçla çeviremez hale gelebilir. Çünkü sektörlerel kredilerin ödenememesi bu riske işaret ediyor malesef. Üstelik tekstil ve inşaat gibi sektörler birçok alt gruba da iş imkanı oluşturuyor. Lokomotif iş kollarında oluşacak iflaslar çalışan ve evine ekmek götüren birçok mavi yakalı kişinin işsiz kalmasına ve işsizler kervanına yeni milyonların katılmasına sebep verir.”
TOPLAM BORÇ 462 MİLYARI AŞIYOR
Ekonomist Prof. Dr. Şenol Babuşcu da bu konuyu sosyal medya hesabında ele aldı. Babuşçu, “Bireysel kredi veya kredi kartlarında borcunu ödeyemeyenlerin sayısında artış devam ediyor. Bireysel kredi borcu nedeniyle yasal takibe düşen kişi sayısı 517 bin olurken, bireysel kredi kartı kaynaklı takip sayısı 621 bin olarak gerçekleşti. Söz konusu artış oranları sırasıyla yüzde 45,6 ve yüzde 44,9 oldu. 2025 yılı Mayıs sonu itibarıyla hâlen bireysel kredi ve/veya kredi kartı borcu nedeniyle borcu devam eden gerçek kişi sayısı 4 milyon 59 bin olarak açıklandı. Bu kişilerin 1 milyon 713 bini bireysel kredi, 1 milyon 710 bini ise bireysel kredi kartı borcunu ödeyememiş durumda. Sektörel dağılım verileri de dikkat çekici. Mayıs 2025 itibarıyla bankalardan kullanılan toplam kredi tutarı 19 trilyon 44 milyar liraya ulaşırken, takipteki alacaklar 462 milyar lirayı aştı. Toplam kredi büyüklüğü açısından en büyük kalem olan bireysel kredilerdeki takip oranı ise yüzde 4,1 seviyesinde. En düşük takip oranı ise yüzde 0,4 ile bireysel konut kredilerinde görüldü” dedi.
BANKALAR YÜZDÜREMEDİĞİ BATIĞI SATIYOR
Bankalar, tahsili gecikmiş alacak ya da takipteki krediler gibi alacaklarını yani müşterilerinin ödemesinden umudunu kestiği alacaklarını, dönem dönem varlık yönetim şirketlerine satıyorlar. Son satış duyurusu Garanti Bankası’ndan geldi. Türkiye Garanti Bankası, 7 ve 8 Mayıs 2025 itibarıyla toplam anapara ve faiz bakiyesi sırasıyla 512,7 milyon lira ve 510,6 milyon lira olan iki ayrı tahsili gecikmiş alacak portföyünü toplam 205,13 milyon lira bedelle satışa çıkardı. Satış kapsamında ilk portföy 103 milyon lira bedelle Sümer Varlık Yönetim A.Ş.’ye, ikinci portföy ise 102,13 milyon lira bedelle Gelecek Varlık Yönetimi A.Ş.’ye devredildi. Söz konusu portföyler, kredi kartı, destek kredisi, çek hesabı ve benzeri ürünlerden oluşan alacakları içeriyor.