Dervişoğlu'ndan Bahçeli'ye tepki: Türk milliyetçiliğini temsil etme hakkı yok

Dervişoğlu'ndan Bahçeli'ye tepki: Türk milliyetçiliğini temsil etme hakkı yok

İYİ Parti lideri Dervişoğlu, Samsun'da yaptığı konuşmasında MHP lideri Bahçeli'ye Abdullah Öcalan'ı Meclis'e davet ettiği için tepki gösterdi. Dervişoğlu, "Bu ülkede Türk milliyetçiliği adına konuşacak tek kişi Devlet Bahçeli değildir. Devlet Bahçeli'nin Türk milliyetçiliğini temsil etme hakkı ve selahiyeti yoktur." dedi.

İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu, Samsun Tütün İskelesi'nde kalabalığa hitap etti. Konuşmasında MHP lideri Devlet Bahçeli'ye tepki gösteren Dervişoğlu, "Bir milliyetçi lider çıktı ve Abdullah Öcalan'ı Meclis'e davet etti. Türk milliyetçiliği, Devlet Bahçeli’nin tekelinde değildir. O artık bu düşüncenin temsilcisi olma vasfını yitirmiştir. Bir terör örgütü elebaşının rehberliğinde, siyasal bir araca dönüştürülemez. 25 yıldır ağırlaştırılmış müebbetle cezaevinde yatan birinin yön verdiği bir sürecin parçası olmamıza kimse izin veremez." ifadelerini kullandı.

Dervişoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle;

"TÜRK MİLLETİ ENGELLERİ AŞAR, TUZAKLARI BOZAR"

Türkiye’nin önünü kesmeye çalışan, milletin değerleriyle çatışan çevreler bugün de sahnededir. Üstelik, ülkeyi yönettiğini sananlar da bu karanlık oyunun ortağı konumundadır. Ancak dün nasıl ki işgali reddettik, nasıl ki Müdafaa-i Hukuk diyerek yola çıktık, Kuvayı Milliye ruhuyla bağımsızlık meşalesini yaktıysak; bugün de aynı kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz.

Kimileri Türkiye'ye tuzaklar kuruyor, kimileri her şeyi istediğini yapabileceğini sanıyor olabilir. Ama unutulmamalıdır ki Türk milleti tarih boyunca nice engelleri aşmış, nice kumpasları bozmuştur. Ve bir kez millet iradesi harekete geçtiğinde, onun karşısında hiçbir güç duramaz.

"TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ KİMSENİN TEKELİNE BIRAKILAMAZ"

Bir milliyetçi lider çıktı ve Abdullah Öcalan'ı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kürsüsüne davet etti. Ben de ona dedim ki, 'Cesetlerimizi çiğnemeden o cani başı Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne giremez'.

Türk milliyetçiliği, Devlet Bahçeli’nin tekelinde değildir. O artık bu düşüncenin temsilcisi olma vasfını yitirmiştir. Türk milliyetçiliği bir fikirden öte, Cumhuriyet’in kurucu felsefesidir. Bu değer, bir terör örgütü elebaşının rehberliğinde, siyasal bir araca dönüştürülemez. 25 yıldır ağırlaştırılmış müebbetle cezaevinde yatan birinin yön verdiği bir sürecin parçası olmamıza kimse izin veremez. Benim duruşum nettir; herkes benim sinirlendiğimi, haykırdığımı görmüştür belki ama kimse bugüne kadar eğildiğimi görmemiştir.

"BARIŞ ADI ALTINDA MASKELENEN YENİ SÜRECE KARŞIYIZ"

Gizli kapılar ardında yeni bir süreç yürütülüyor. Neler olup bittiğini öğrenmek istediğimizde, bize “İmralı'ya giden heyet size bilgi verir” denildi. Biz de açıkça söyledik: “Teröristbaşının talimatlarını taşıyan hiç kimse İYİ Parti’nin kapısından içeri giremez.”

Bu ülkenin gerçek sorumluları bilgi vermek istiyorsa buyursun gelsinler. Cumhurbaşkanı mı gelecek, gelmiyorsa Dışişleri Bakanı, İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı ya da MİT Başkanı gelsin. Bu devletin kurumları varsa, bu süreci milletten gizlememelidir. Ama görünen o ki tek yaptıkları şey İmralı ile yeni bir temas trafiği oluşturmak ve bu temasın adına da “barış” demek.

Biz savaşa girmedik ki barışalım. Bir mücadelede yenilmedik ki taviz verelim. Ne diz çöktük ne teslim olduk. Şimdi kim hangi akılla böyle bir süreci yönetiyor, bu milletin karşısına nasıl çıkacaklar, gerçekten düşünülmesi gereken budur. Dün dost olduklarına bugün terörist diyorlar; bugün dost olduklarına da yarın ne diyeceklerini kimse kestiremiyor.

"ERDOĞAN’I YENİDEN ADAY YAPABİLMEK İÇİN HER KAPI ÇALINIYOR"

Yeni anayasa tartışmalarıyla birlikte, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yeniden aday yapabilmek için her kapı çalınıyor. Eskiden bizi “HDP ile ittifak yapıyorlar” diyerek karalayanlar, bugün DEM’in kapısında sıraya girmiş durumda.

Buradan açıkça ilan ediyorum: Bizi, DEM’le, PKK’yla, Öcalan’la veya onun uzantılarıyla aynı cümle içinde anmak bile akıl tutulmasıdır. Biz o dünyalarla bırakın aynı masaya oturmayı, aynı cennete bile girmeyiz.

Bugün bu utanç, geçmişte Abdullah Öcalan’ı Meclis’e davet eden Devlet Bahçeli’ye yeter de artar bile. Eğer hâlâ utanacak bir duygusu kaldıysa, buyursun utansın. Aynı utanç, Cumhurbaşkanlığı için PKK’nın taleplerine göz kırpan Erdoğan ve çevresinin de omzundadır."

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (10)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
10 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN