Çorlu Cezaevi'nde tutuklu bulunan Medya AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun, hakkında ortaya atılan rüşvet iddialarına tepki gösterdi. Ongun, "Bir meczup ya da dolandırıcının iftiralarıyla ulusal bir gazetede linç ediliyorum. Sahi, benim hakkımı kim savunacak? Bu devlet, benim de devletim değil mi?" diyerek iddialara tepki gösterdi.
Çorlu Cezaevi'nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Medya A.Ş.'nin Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun, hakkında ortaya atılan rüşvet iddialarına tepki göstererek, kendisine yönelik yürütülen sürecin bir "modern işkence" olduğunu ifade etti. Ongun, "Bu da yetmiyor, bir meczup ya da dolandırıcının iftiraları ile ulusal bir gazetede linç ediliyorum. Sahi, benim hakkımı kim savunacak? Bu devlet, benim de devletim değil mi?" diyerek iddialara tepki gösterdi.
Çorlu Cezaevi'nde tutuklu bulunan İBB Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun'un sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, hakkındaki iddialara yanıt verildi.
'BU DEVLET BENİM DEVLETİM DEĞİL Mİ?'
Paylaşımda şu ifadeler yer alıyor:
"Devletim benim hakkımı korumayacak mı? Bu çağrıma, özellikle devletimizin yetkili makamlarının ilgi göstermesini beklerim. Ne yazık ki iftiralarla bize itibar suikastleri yapılıyor. Bunun adı: modern işkence. Celal Çakmak isimli bir otoparkçı; benim, sorununu çözmem için kendisinden 20 milyon lira rüşvet istediğimi iddia etmiş. Yer veriyor, tarih veriyor hatta ses kaydı olduğunu iddia ediyor. Sabah Gazetesi de bunu yarım sayfa haber yapıyor. İddiaya göre olay 2023’te olmuş. Ben 64 gündür tutukluyum. İftiracı meczup 'ses kaydını en kısa zamanda sunacağım' diyor. Hayırdır, 2 yıl önceki kayıt neyi bekliyor? Yoksa çamur at, izi kalsın mı?
Bu iftiracı ile mahkemede tabii ki hesaplaşacağız. Lakin; deli saçması bu iftiranın, yalan olduğunu sayın savcılar da kolayca tespit edebilir. Ama bunu yapmıyorlar. Onun yerine ben 'rüşvetçi' olarak lanse ediliyorum. Oysa benim namus ve şerefim de savcılara emanet. Bunu asla unutmamalılar. Bu zamana kadar tanık, gizli tanık, iftiracı, itirafçı her kimse; bir kişi bile 'Ongun benden rüşvet istedi, bu da kanıtı' demedi. Buna rağmen şemalar üretiliyor. İsmim, fotoğrafım hiç ilgim olmayan kişilerle irtibatlandırılıyor. Bu da yetmiyor, bir meczup ya da dolandırıcının iftiraları ile ulusal bir gazetede linç ediliyorum. Sahi, benim hakkımı kim savunacak? Bu devlet, benim de devletim değil mi?"
