Eski asker ve DEVA Partisi kurucularından Metin Gürcan, "gizli askeri belge temini" suçlamasıyla 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Kararın ardından Gürcan yeniden tutuklandı. DEVA Partisi ise Gürcan’ın uzun süre önce partiyle herhangi bir bağının kalmadığını söyleyerek, "Durum böyle iken bu kara propagandaya devam edilmesini basın ahlak ve ilkeleriyle tutarlı bulmuyor ve şiddetle kınıyoruz" açıklaması yaptı.
Eski asker, akademisyen ve DEVA Partisi kurucularından Metin Gürcan, “devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etmek” suçlamasıyla yargılandığı davada 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Kararın açıklanmasının ardından Gürcan yeniden tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Metin Gürcan'a 16 yıl 8 ay hapis cezası
GİZLİ BELGE TEMİNİ İDDİASI
Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve kamuoyunun yakından takip ettiği davada karar açıklandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, Gürcan’ın Türkiye’de görev yapan yabancı misyon temsilcileriyle yaptığı görüşmelerde devletin güvenliğine dair gizli nitelikteki bilgi ve belgeleri elde ettiği ve bu bilgileri aktardığı ileri sürülüyordu.
İddianamede, Gürcan’ın 2019-2021 yılları arasında gerçekleştirdiği görüşmelerde yabancı diplomatlara Türkiye’nin güvenlik politikaları, askeri operasyonları ve iç siyasi gelişmelerine dair analizler sunduğu, bazı görüşmelerin ise ücret karşılığı yapıldığı iddia edilmişti.
DEVA PARTİSİ’NDEN AÇIKLAMA: UZUN BİR SÜRE ÖNCE PARTİMİZDEKİ TÜM ÜYELİKLERİNDEN AYRILMIŞTIR
Metin Gürcan’ın ceza almasının ardından, bazı basın organlarında DEVA Partisi’ni hedef alan haberler üzerine partiden yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, Gürcan’ın uzun bir süre önce partideki tüm görevlerinden ve üyeliklerinden ayrıldığı vurgulandı.
DEVA Partisi açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Bugün yazılı ve görsel medyada Metin Gürcan üzerinden Partimizi yıpratmaya yönelik bir kara propaganda yürütülmektedir. Metin Gürcan uzun bir süre önce Partimizdeki tüm üyeliklerinden ayrılmıştır. Durum böyle iken bu kara propagandaya devam edilmesini basın ahlak ve ilkeleriyle tutarlı bulmuyor ve şiddetle kınıyoruz.”