Nikolay Karamzin’in “Rus Devletinin Tarihi” adlı eserinde yer alan resmi belgelere göre, 24 Mayıs 1571’de Kırım Hanı Devlet Giray Moskova’yı ateşe verdi. Rus Çarı IV. İvan şehri terk ederek kaçtı, ardından Kırım Hanı’na bir dilekçeyle boyun eğip kendisini onun “kulu” ilan etti.
24 Mayıs 1571 tarihinde tarihin nadir görülen olaylarından biri yaşandı. Kırım Hanı I. Devlet Giray, Rus Çarı IV. İvan’ın Kazan ve Astrahan hanlıklarını işgal etmesi ve “çar” unvanını kendi başına kullanmaya başlaması üzerine, Moskova’ya büyük bir sefer düzenledi. Osmanlı’ya bağlı Kırım Hanlığı’nın bu harekâtı, Rus tarihinin en sarsıcı anlarından biri olarak kayda geçti.
Kırım orduları başkent Moskova’yı ateşe verdi, şehir büyük ölçüde tahrip edildi. Prens İvan, halkını ve başkentini geride bırakarak kaçtı. Çarın, Kırım Hanı’na teslimiyetini bildiren bir dilekçe (çelobitnaya) yazdığı, kendisini “kholop” (kul/köle) ilan ederek Han’ın otoritesini kabul ettiği belgelerle günümüze ulaştı.
Tarihçi Nikolay Karamzin’in 1816 tarihli “Rus Devletinin Tarihi” adlı eserinde aktardığına göre, Kırım Hanı Devlet Giray, IV. İvan’a şu ağır sözlerle karşılık verdi:
“Biz senin tacın ve başın için geldik, her yerde seni aradık, şehrini yaktık ama sen ortaya çıkmadın, karşımıza dikilmedin. Üstelik bir de kendini ‘çar’ diye övüyorsun. İçinde biraz utanma ve asalet olsaydı, karşımıza çıkar, savaşı göze alırdın.”
Bu olay, yalnızca Moskova’nın büyük bir yangınla karşı karşıya kalmasına yol açmakla kalmadı, aynı zamanda Rus çarlığının meşruiyet tartışmalarını da tetikledi. Devlet Giray’ın bu hamlesi, dönemin diplomatik dengelerinde Kırım Hanlığı’nın gücünü bir kez daha göstermiş oldu.