Diyetisyen Kiraz Öztürk, Kurban Bayramı’nda yanlış pişirilen etlerin sindirim sorunlarından kalp rahatsızlıklarına kadar birçok sağlık sorununa yol açabileceğini söyledi. Etin pişirilme süresinden kullanılan yağa kadar dikkat edilmesi gereken tüm detayları anlattı.
Kurban Bayramı yaklaşırken sofralara gelecek kırmızı etler, yanlış tüketildiğinde sağlık açısından ciddi riskler doğurabiliyor. Yenimahalle Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Diyetisyen Kiraz Öztürk, etin pişirme yönteminden tüketim zamanına kadar birçok konuda önemli uyarılarda bulundu. “Kurban etini hemen tüketmek, kavurma şeklinde pişirmek, aşırı yağlı kısımlarını yemek sağlık açısından büyük risk taşıyor” diyen Öztürk, özellikle kalp-damar hastalıkları olan bireylerin bu dönemde daha dikkatli olması gerektiğini vurguladı.
ETİ HEMEN PİŞİRMEYİN, EN AZ 12 SAAT BEKLEYİN
Bayramda yapılan en büyük beslenme hatalarından birinin kurban etinin kesilir kesilmez pişirilip tüketilmesi olduğunu belirten Diyetisyen Öztürk, “Etin kaslarındaki katılığın gevşemesi için en az 12 saat bekletilmesi gerekiyor. Bu bekleme süresi sindirim sistemini rahatlatır, mideye yük bindirmez” dedi.
YAĞSIZ KISIMLAR VE DOĞRU PİŞİRME YÖNTEMİ ŞART
Etin sağlık açısından doğru pişirilmesinin önemine dikkat çeken Öztürk, haşlama ve ızgara yöntemlerinin tercih edilmesi gerektiğini söyledi. “Etin kendi yağıyla, ama yağsız kısımlarından seçerek pişirin. Kavurma yönteminden uzak durun. Katı yağ, kuyruk yağı veya iç yağı eklemeye gerek yok. Kırmızı et zaten yeterince yağ ve kolesterol içeriyor. Fazlası sağlığı tehdit eder” diye konuştu.
ETİN İÇ ISISI 70 DERECE OLMALI
Etin sağlıklı pişmesi için iç ısısının 70 dereceye ulaşmasının şart olduğunu vurgulayan Öztürk, yüksek ateşte hızlı pişirilen etin dışının pişip içinin çiğ kalabileceğine dikkat çekti. “Et, kısık ateşte yavaşça pişirilmeli. Eğer mangalda pişirilecekse ateşe çok yakın tutulmamalı. Yanık etler sağlık için ciddi risk taşır” uyarısında bulundu.
SINDİRİMİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DENGELİ TABAĞA DİKKAT
Kurban etiyle birlikte tüketilen diğer besinlere de dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Öztürk, “Et öğle öğünlerinde tercih edilmeli. Yanına makarna, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek gıdalar değil; bulgur pilavı, zeytinyağlı sebze yemekleri ve bol limonlu salatalar konmalı. En az et kadar salata tüketilmeli. Beyaz ekmek yerine tam tahıllı veya tam buğday ekmekleri tercih edilmeli” önerisinde bulundu.
BAYRAM SABAHI HAFİF KAHVALTI VE YUMURTAYA DİKKAT
Öztürk, bayram sabahlarında kahvaltının atlanmaması gerektiğini ancak hafif bir içerikle yapılmasının önemli olduğunu belirterek şu uyarıyı yaptı: “Yumurta kolesterol oranı yüksek olduğu için bayram sabahı tercih edilmemeli. Aç karna hemen et tüketmek yerine mideyi yormayacak, lifli ve hafif bir kahvaltı daha sağlıklıdır.”
SAKATAT UYARISI: AYNI GÜN TÜKETMEYİN
Sakatat tüketiminin genellikle önerilmediğini aktaran Öztürk, “Aynı öğünde hem et hem de sakatat tüketmek doğru değil. Sakatat yendiği günlerde et tüketiminden kaçınılmalı, birkaç gün ara verilmeli” dedi.
TATLIYI TADIMLIK TÜKETİN, SÜTLÜ OLANI TERCİH EDİN
Bayram ziyaretlerinin vazgeçilmezi tatlılar konusunda da dikkatli olunması gerektiğini hatırlatan Öztürk, şerbetli ve hamur işi tatlılar yerine sütlü tatlılar, meyveli tatlılar hatta doğrudan meyve tüketilmesinin daha sağlıklı olduğunu belirtti. “Porsiyon ölçüsü önemli. Tatlıyı tadımlık küçük porsiyonlarla sunmak alışkanlık haline gelmeli” dedi.
SU TÜKETİMİ VE HAREKETLİLİK İHMAL EDİLMEMELİ
Bayram boyunca hareketliliğin artırılması gerektiğini söyleyen Öztürk, “Yakın mesafedeki ziyaretlere yürüyerek gidin ya da aracınızı uzağa park edip yürüyün. Günde en az 1,5-2 litre su içmeyi unutmayın. Ayrıca yemekler yavaş yenilmeli, iyi çiğnenmeli. Bu, sindirim sisteminizi büyük ölçüde rahatlatacaktır” diye konuştu.