Her üç kişiden biri farkında bile değil! Geceleri sizi uykusuz bırakan bu tehlike, sağlığınızı sessizce çökertiyor… İşte uzmanlardan kaliteli uyku için hayat kurtaran öneriler!
"İyi yaş almak" ve "sağlıklı yaşlanmak" dendiğinde ilk akla gelenler genellikle sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz oluyor. Ancak bu denklemin tam ortasında, hayati bir öneme sahip olan bir faktör daha var: Kaliteli uyku! Eskilerin "uyusun da büyüsün" deyişi, günümüzde her yaştan birey için yaşam kalitesinin temel taşı olarak yeniden önem kazanıyor. Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi uzmanları, uykusuzluğun yaygınlığına ve yol açabileceği ciddi sağlık sorunlarına dikkat çekiyor.
Nöroloji Uzmanı Dr. Meliha Aydın: "Her Üç Yetişkinden Biri Uykusuzluk Belirtileri Gösteriyor!"
Nöroloji Uzmanı Dr. Meliha Aydın, uykunun bağışıklık sistemi ve vücudun genel fizyolojik dengesi için hayati bir ihtiyaç olduğunu vurguluyor. Amerikan Psikiyatri Birliği (APA) verilerine göre, toplumda en sık görülen uyku bozukluğunun insomnia, yani uykusuzluk olduğunu belirten Dr. Aydın, çarpıcı rakamlar paylaştı: "Tüm yetişkinlerin üçte birinde uykusuzluk belirtilerinin izlendiği yapılan bilimsel çalışmalarla gösterilmiştir. Bu, yetişkinlerin yüzde 6 ila 10’unda ise ‘uykusuzluk’ tanısı alacak derecede şiddetli belirtiler izlenir."
TEDAVİ EDİLMEYEN UYKUSUZLUK, CİDDİ HASTALIKLARA DAVETİYE ÇIKARIYOR!
Dr. Aydın, tedavi edilmeyen uyku bozukluklarının yaşam kalitesini düşürmekle kalmayıp, pek çok ciddi sağlık sorununa zemin hazırladığının altını çiziyor. Uykusuzluğun yol açabileceği bazı problemler şunlar:
- Sosyal hayatta bozulma, sabah yorgunluğu ve baş ağrısı
- Dikkat dağınıklığı, unutkanlık, iş performansında düşüş
- Trafik kazalarında artış
- Kalp sorunları, hipertansiyon
- Sinirlilik, mide yanması, reflü gibi sindirim sistemi hastalıkları
- Obezite
- Depresyon, anksiyete gibi psikolojik rahatsızlıklar
- Cinsel isteksizlik
- Kan hastalıkları ve gece idrar sorunları
- Diyabet
- Bağışıklık sisteminin zayıflaması ve sık enfeksiyonlar
- İnme ve buna bağlı epilepsi
- Astım gibi akciğer problemleri
- Hafızanın zayıflaması
Dr. Aydın, "Günlük yeterli ve kaliteli uyku uyuyamayan kişilerde hayatı tehdit edebilecek düzeyde sağlık problemleri ortaya çıkabilir," diyerek uykusuzluğun ciddiyetine dikkat çekiyor.
TEŞHİSİN İLK ADIMI: UYKU TESTİ (POLİSOMNOGRAFİ)
Uyku bozukluklarının teşhisinde sıklıkla başvurulan yöntemin Polisomnografi (PSG) yani uyku testi olduğunu belirten Dr. Aydın, bu testte hastanın gece uykusu sırasında beyin dalgaları, solunum düzeni, kas aktiviteleri, kan oksijen düzeyi gibi yaşamsal faaliyetlerinin kayıt altına alındığını ifade ediyor. Uyku apnesi gibi durumların teşhisinde bu testin kritik önem taşıdığını ve multidisipliner bir yaklaşımla tedavi planlandığını ekliyor. Ayrıca, hasta yakınlarının bilgilendirilmesi ve desteklenmesinin tedavi sürecinde önemli rol oynadığını vurguluyor.
Psikiyatri Uzm. Dr. Pelin Taş: “Uyku Sorunu Olan Hastaların Yaklaşık %50’si Psikiyatrik Tanı Alabiliyor!”
Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi’nden Psikiyatrist Uzm. Dr. Pelin Taş ise uyku bozukluklarının psikiyatrik hastalıklarla olan karmaşık ilişkisine değiniyor: "Uyku bozuklukları psikiyatrik hastalıkların hem sonucu hem de sebebi olarak karşımıza çıkabiliyor. Ruhsal hastalığı olan bireylerin yaklaşık %50-80’inde uyku sorunu bulunmakla birlikte, uyku sorunu olan hastaların da yaklaşık %50’si psikiyatrik tanı almaktadır." Dr. Taş, depresyon, anksiyete bozuklukları, duygudurum bozuklukları, bağımlılıklar ve bilişsel bozukluklarda uyku sorunlarının sıkça görüldüğünü ve tanı kriterlerinin bir parçası olduğunu belirtiyor.
ALTIN DEĞERİNDE UYKU İÇİN UZMANINDAN 9 ÖNEMLİ TAVSİYE!
Psikiyatrist Uzm. Dr. Pelin Taş, psikiyatrik hastalıkların tedavisinde ilaç ve terapinin yanı sıra uyku hijyeninin düzeltilmesinin şart olduğunu belirterek şu önerilerde bulunuyor:
Rutin Oluşturun: Her gün aynı saatte yatıp, sabahları aynı saatte kalkın. Uyuyamasanız bile kalkış saatinizi değiştirmeyin.
Yatağa Uykunuz Gelince Gidin: Yattıktan sonra yarım saatten fazla uyuyamazsanız, yataktan kalkıp loş ışıkta kitap okuma, sakin bir belgesel izleme gibi rahatlatıcı aktivitelere yönelin. Uykunuz gelince tekrar yatağa dönün.
Gündüz Uykusundan Kaçının.
Karanlık ve Sessiz Ortam: Yatak odanızın karanlık ve sessiz olduğundan emin olun.
Yatak Odası Sadece Uyku ve Cinsel Yaşam İçin Kullanılmalı.
Düzenli Egzersiz: Haftada en az üç gün 30-40 dakika egzersiz yapın, ancak yatma saatine yakın ağır egzersizlerden kaçının.
Elektronik Cihazlara Veda: Yatağa girmeden bir saat önce telefon, tablet gibi elektronik cihazlardan uzaklaşın.
Yatmadan Önce Ağır Yemeyin: Yatma saatine 2 saat kala yemek yemeyi sonlandırın.
Akşam Kafein, Alkol ve Tütüne Hayır: Akşam saatlerinde çay, kahve, çikolata, kola gibi kafeinli içeceklerden, alkolden ve tütünden uzak durun.
Uzmanlar, uzun süreli uyku problemleri yaşayan kişilerin mutlaka bir sağlık profesyoneline başvurması gerektiğini vurguluyor. Unutmayın, sağlıklı bir yaşamın temeli kaliteli uykudan geçer!