Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü, kentte uzun süredir ihtiyaç duyulan altyapı eksikliklerini gidermek amacıyla yaklaşık 500 milyon TL bütçeyle yeni bir kanalizasyon şebekesi yatırımını hayata geçiriyor.
Bizans’tan günümüze Musevilerin, Rumların, Ermenilerin ve Türklerin iç içe yaşadığı kozmopolit bir semt olarak misafirlerini ağırlıyor.
İstanbul'un tarihi yarımadasının en gözde semtlerinden biri olan Balat'ta en az 500 yıllık olduğu tahmin edilen Ioannes Prodromos Kilisesi- Tur-i Sina Manastırı- Metekhion'u adeta bir çöplüğü andırıyor. Tarih boyunca doğal ve beşeri faktörlerden zarar görse de günümüze kadar varlığını sürdürmeyi başaran bu köklü kilise, şimdilerde piknikçilerin gazabına uğruyor.
Havaların ısınması ile yerli ve yabancı turistlerin ilgisinin daha da arttığı Balat'ın asırlık kiliseleri, tarihi ve renkli sokakları yüzlerce kişiyi ağırlıyor. Turistlerin yoğun ziyaretinin yaşandığı bu günlerde bölgenin en işlek yeri ise mangalcılar ve piknikçilerin işgali altında. Özellikle günümüzde ziyaretçi girişlerinin olmadığı Turi Sina Kilisesi'nin hemen yanı başında mangal ve piknik yapan vatandaşlar, çöplerini ise kilisenin korkuluklarından etrafına atıyor. Zamanla mezbeleye dönüşen bu tarihi manastır, şimdilerde çöplerinden arındırılmayı bekliyor.
İstanbul'un en eski ve en önemli yapılarından biri olan Ioannes Prodromos Kilisesi- Tur-i Sina Manastırı- Metekhion'u etrafını saran çöp yığınları arasında ayakta kalmaya çalışıyor. Balat İskele Caddesi ve Mürsel Paşa Caddesi arasındaki alanda yer alan bu manastırın Hıristiyanlar için önemi çok büyük. Çünkü burası Mısır Sina Çölü’ndeki dünyanın en eski Hıristiyan manastırı olan Tur-i Sina’nın İstanbul’daki şubesi...
Bazilika planlı bu kilise üç nefli olup Ikonostasisin üst kısmında Hz. İsa'nın hayatından alınma sahneler tasvir edilmiştir. Altta ise soldan itibaren Hagios Stephanos, İoannes Prodromos, Meryem ve Çocuk İsa, Hz.İsa, İoannes Prodromos, Hagia Katherina ve Üçlü hekim azizler vardır. Naosun orta nefinde Pantokrator İsa, kemer yüzlerinde ise Havari porteleri görülür.
" TUVALETİNİ YAPANI BİLE GÖRDÜM"
Balat'ta yaşayan Neval Türk adlı vatandaş kilisenin etrafındaki çöplere tepki göstererek "İnsan yediklerini neden çöpe değil de buraya atar aklım aklım almıyor. Burası Balat'ın göbeği... Turistlerin en çok kullandığı güzergah. Çöplerini çöp kutusuna atmayı bilmeyen güruh burada mangal yapıyor. Çöplerini bu yeşil alana ve hemen şuradaki tarihi yapının etrafına atıyor. Afedersiniz tuvalatini tarihi binanın dibine yapanı bile gördüm. Kalabalığa aldırış bile etmiyorlar. Bu tarihi yapının bu şekilde çirkin bir şekilde işgal edilmesini hazmedemiyorum. Yazık! buralar bizim önemli değerlerimiz. Şu an bu kilise kullanıma kapalı ama sonuç itibari ile burası bir kesimin ibadet alanı. Çöp atılıyor etrafı idrar kokuyor. Semtimizin turistik önemi de göz önünde bulundurulunca ülkemiz ve kültürümüz adına çok utanç verici bir manzara oluşuyor. " dedi.
"AYNISI CAMİİLERİMİZE YAPILSA HOŞ OLUR MU?"
Balat'a şehir dışından ziyarete gelen bir vatandaş ise gördüğü manzara karşısında şaşkınlığını gizleyemiyor. Mangal kokuları arasında tarihi kiliseleri ve Balat'ın sokaklarını gezdiğini anlatarak şunları söyledi:
"Buraya gelirken ilk mangal yapan kalabalık dikkatimi çekti. Sonra belirlediğimiz rotaya doğru ilerlerken Tur-i Sina Kilise'sinde duraksadım. Tarihçesini okuyup yanına yaklaştım. Gördüm ki kilisenin etrafı çöp yığınına dönmüş. Bu görüntü karşısında üzüldüm. Burası hıristiyan vatandaşların kutsalı. Aynısı bizim camilerimize yapılsa hoş olur muydu?
dıştan 29.48 x 15.65 m ölçülerindeki kilise, yaklaşık 9 metre yüksekliğindedir.
Ayrıca, 1334 tarihli bir belgede Avcıların Prodromosu ve Vaftizcisi ismiyle anılmıştır. 1394 tarihli başka bir belgede ise kilisenin ismi Nikolos'un Kilisesi olarak yazılmıştır. 1604 tarihli Patekaris Listesi'nde kayıtlı olan kilise, 1623 tarihli padişah fermanıyla 'Ay Ayni' ismi ile anılarak onarımına izin verilmiştir. 1640'da yanan kilise Rus elçinin yardımıyla onarılmıştır. Zamanla harap olan kilise 1729 yılında Sina Manastırı tarafından yenilenmiş daha sonra manastırın keşişlerinden ikamet olarak tahsis edilmiştir. Günümüzdeki kilise Ahilleas Elisabet Kommenos ailesinin yardımlarıyla baştan yaptırılmıştır.