Bu sezon Trabzonspor’da görev yapan üçüncü teknik adam oldu Fatih Tekke. Tek başına bu 3 (yazı ile üç) rakamı bile bu sezon için Trabzonspor performansını anlatmaya yeterli aslında. Zira bugüne kadar sezon içerisinde üç teknik adam değiştiren hiçbir kulübün “kılpayı kümede kalmalar hariç” pek başarılı olduğu görülmemiştir. Nitekim üç hafta sonra Trabzonspor’da ligde çok kötü bir sezonu geride bırakacak.

Ancak Trabzonspor hala daha kupada final oynayacağı ve en azından “kağıt üzerinde %50 şansı olduğu için” Türkiye Kupası’nı alarak bir nevi sezon başarısızlığını telafi etme ve taraftarlarını sevindirme şansına sahip.

Final maçı, Çarşamba akşamı Gaziantep’te oynanacak.

Ancak Fatih Tekke yönetimindeki Trabzonspor, çarşamba akşamı karşılaşacağı ezeli rakibi Galatasaray ile, cumartesi akşamı oynadığı ve iki sıfır kaybettiği maçta final öncesi pek de umut veremedi.

Trabzonspor’un Galatasaray’a karşı gösterdiği performans bir yana asıl maça çıktığı kadro bir çok kişiyi şaşırttı.

Önümüzdeki sezona takımı hazırlayacağı ve sezona takımın başında başlayacağı hemen hemen kesin olan Fatih Tekke, cumartesi akşamı oynanan maçta sürpriz bir rotasyona imza attı.

Fikstürün cilvesi olarak dört gün içerisinde biri ligde diğeri de kupada olmak üzere Galatasaray ile iki kere karşılaşacak olan Trabzonspor’un geleneklerinde, üç İstanbullu rakibi olan Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’a karşı rotasyon alışkanlığı pek yok. Çünkü bu rakipleri ile gerek ligde, gerek kupada ve hatta hazırlık maçlarında dahi mutlaka galip gelmek, bu takımlara karşı kazanmak adeta Trabzonspor’un hayat mottosu olarak bilinir.

Bordo mavili kulübün kurucuları ve ilk efsane kadroları, yaşanagelen tarih boyunca böyle bir misyon ve vizyonu şiar edinmişler ve tarih boyunca gereğini de yapmışlar.

Trabzonspor, tarih boyunca bu üç rakibi karşısında kazanmış ya da kaybetmiş ama her zaman gücü yettiğince mücadele etmiş.

Ve bu “olağanüstü mücadele sonucunda da “tarih, Trabzonspor’a sayısız kupalar, başarılar ve şampiyonlukların yanı sıra hepsinden çok daha önemlisi bir” büyüklük” payesi vermiştir”.

Kısaca. ; Trabzonspor büyük takımdır.

Ve büyük takımlar ezeli rakiplerine karşı “hiçbir maçta” rotasyon yapmamalıdır.Ellerindeki gücün tamamını kullanmalıdır.

Denilebilir ki kadro yeterince geniş değildir ve çarşamba akşamı daha önemli olduğundan dolayı bazı oyuncular riske edilmemiştir. Ancak bize göre bu düşünce çok sağlıklı değildir. Çünkü bu maçta oynattığınız bazı oyuncular çarşamba günü kendilerine forma verilemeyeceğini bildiğinden dolayı bunu bir güvensizlik olarak algılayacaklardır. Dolayısı ile takım bütünlüğü başka bir zaviyeden zafiyet gösterecektir . Kaldı ki rotasyonda dinlendirilen oyuncularla kupayı alacağınızda garanti değildir. Herhalukarda, her iki maçta da elinizdeki en güçlü kadroyu sahaya sürüp maksimum performansı elde etmeye çalışmak bize göre Trabzonspor’un misyonunun gereğidir.

FATİH. TEKKE

Aslında efsane futbolcu Fatih Tekke, bu misyonu en iyi bilen futbol adamlarından biri şüphesiz.

Ancak Türkiye Süper Ligi’nde yaşanan olağanüstü teknik adam sirkülasyonu malum.

Trabzonspor’da ve Trabzon şehrinde teknik adam olmak daha da malum.

“Fatih Tekke’nin Trabzonspor teknik direktörlüğü” özelinde ise çok çok daha malum.

Hocanın bu nedenle, kendisinin Trabzonspor‘daki geleceği üzerine kanaat oluşturması muhtemel gördüğü iki Galatasaray maçından ikincisini yani kupa finalini hedef seçtiği kanaatindeyiz.

Bu arada peşinen söyleyelim.

Fatih hocanın performansı, teknik taktik anlayışı, bir teknik adam olarak başarısı ya da başarısızlığı bir yana; futbolcu olduğu dönemde de kendisine kem gözle bakan bazı sefillerin ufak ufak homurlarının duyulduğu şu günlerde” Trabzonsporlu Fatih Tekke’yi” gözüne kestirenlerin karşısına ilk çıkanlardan olacağımızın bilinmesini isteriz.

Fatih Tekke hocanın tercihlerini, taktik anlayışını ya da performansını kuşkusuz herkes eleştirebilir. Zaten bu futbolun da gereğidir.

Ancak hocanın Trabzonsporluluk duruşu, camiadan yana tavrı ve bir insan olarak kişiliği şu sıralar U -19 la çok iyi bir çıkış yapan “ altyapı oyuncuları” için de çok iyi bir örnek olduğu gibi üst düzey bir saygınlıktır ve tartışmaya kapalıdır.

FİNAL

G.Antep’te oynanacak olan finalin favorisi ve bir adım önde olanı, elinde tam olarak oturmuş ve birbirine uyum sağlamış çok iyi bir kadroya ilaveten ekstra olarak Osimen’i de olan Galatasaray kuşkusuz.

Ancak futbol oyununun az bilinen kurallarından biridir. Eğer iki takım finalde karşılaşıyorsa hangisi kazanırsa kazansın bu bir sürpriz değildir. Bunu da en iyi UEFA finalinin favorisi Arsenal’e karşı ve süper kupa favorisi Real Madrid’e karşı kupayı kazanan Galatasaray takımı bilir kuşkusuz.

Dolayısıyla bu karşılaşmaya sezonu telafi etme gözüyle bakan Trabzonspor’un bu finali ve kupayı bir şekilde kazanması bizi de şaşırtmayacaktır.

Çarşamba akşamı Trabzonspor kazanırsa “Avrupa Kupaları katılımı nedeniyle” sezonu telafi edebilir.

Ancak olası bir kayıptan sonra Trabzonspor
Avrupa defterini de büyük oranda kapatacağı için o sonucun irdelenmesi teknik ekipten daha ziyade “yönetim nezdinde” olacaktır.